Bir sarmal zaman Bir labirent mekan Ya en karanlığa koşan Ya aydınlığı arayan insan Labirent mekân, sarmal zaman Karanlığın en koyu noktasında Aydınlığın olduğunu sanan Bir hoş heves içinde insan Bir bilebilse Hoş heveslerin Boş olduğunu, hoş gelecekleri Getirmediğini bir bilebilse Bilebildiklerini bir yaşayabilse insan
PAPATYA FALI KİLİSE CAMİ- CAMİ –MÜZE MÜZE CAMİ Beş yüz sene camilik yaptıktan sonra Müze-camiye dönüştürülen Ayasofya’nın Dokuz yüzyıl kilesellik süresine Ulaşmak için tekrar camileştirilmesi Dini hassasiyetin mi? Tarihi gerçeklik mi? Siyasi ihtirasın mı? Eseridir?
CAMİ MİMARİSİNDE BEREKET TANRISININ ŞEKLİ VE ŞEMALİNDEN ALLAHIN GİZEMİNİ EVVELSİZLİĞİNİ VE SONSUZLUĞUNU ANLATAN YAPILARA… Camilerin alâmetifarikası kubbe İslam mimarisine “Kubbeti sahra”yla girer Günümüze kadar devam eden süreç Daha da devam edecek gibi görünüyor Mimaride kubbeler ilk olarak Mezopotamya’da görülür M.Ö XVI ve XIII. yüz yılda Ege bölgesindeki binalarda M.Ö I. Yüzyıldan itibaren de Roma mimarisinde görülmeye başlar Kubbelerin pagan çağında Yapılarda kullanılmasının İlham kaynağının da Bereket tanrısının Göğüsleri Olduğu düşüncesi hâkim Paganizmde başlayıp Roma’yla devam eden Bu mimari özellik Müslümanlar…
Ey oğul; Karısıyla anası arasında kalan Her kulun sarıldığı şeye sarıl: Yalana Anana karından, karına da anandan Nefret ettiğini söyle Lakin Her ikisine de eylemde, Sevgiyle yaklaş Bil ki, sevginin eylemi Nefretin söylemini her daim yener. Önce onlar birbirlerine Sonrada ikisi birden sana Sevgiyle yönelirler Unutma
İSLAM VE İNSAN Yirmi birinci yüz yılda Allahın islamını yaşamak Ancak: Yalanı uhrevi spor haline getiren Yapılmaması gereken her şeyi “Darul harp” kılıfı içinde yapan İçinde bulunduğu cinnet halini “Cihat” diye sunan Müslümansılardan Kurtarmakla mümkündür Biline