Ya hikâyesi olan şarkılar Ya da kendi hikâyesine Fon müziği olabilecek Şarkılar dinlemeli insan Yoksa Ne Gönül tellerini titretir notalar Nede gıdası olabilir güfteler ruhun Zaman yokluğa, İnsan boşluğa Müzik bir kuru gürültüye dönüşür yoksa
Helalleşmek Ayrılığın son safhasıdır O noktadan sonra insan Bambaşka denizlere yelken açar Ya dünyevi olarak ya uhrevi olarak Helalleşme Yapamadıklarının Esik yaptıklarının Yanlış yaptıklarının Bedelini ödeme iradesidir Allahın katına “kul hakkıyla” çıkmama gayretidir Bu gayretin kişisel ya da toplumsal bir boyutu Maddi ve de manevi bir sorumluluğu vardır Samimiyet gibi, Süreklilik gibi, Helalleşme ye konu olan Maddi ve manevi zararın Ödenmesi edilmesi gibi Bunları içermeyen helalleşme Dünyevi haksızlıkları Uhrevi kılıfa sarıp meşrulaştırma Masumlaştırma çabasıdır
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini. Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini… Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Verir biçare millet, verir ne varsa, malını Canını, cananını, bu gününü yarınını Bütün maddi manevi varlığını, hayallerini Hemen çökün düşünmeyin haramını, helalini Çökün efendiler çökün, bu dem-ü devran sizin Sizin olmayan bir şey kalmayıncaya kadar çökün
Derin devlet denen Bir devlet yapılanmasına Toplum olarak bir ihtiyaç yoktur İhtiyaç duyulan şey devlet aklıdır Devlet aklı denilen şeyde Tarihsel birikim ve toplumsal vicdanın Devlet yönetiminde hâkim kılınmasıdır Tarihsel birikimden uzak Toplumsal vicdanı dışlayan Ehliyeti cehaletin basireti ile Liyakati ise biatle değiştiren davranış Devlet aklının yerini derin devlet denilen Devlet adına muktedire hizmet eden yapıyı doğurur Her ne kadar bu yapılar Devlet – millet, din- diyanet Söylemleri ile dolu hamaset içeren Tutum ve davranışlarmış gibi görülsede Milletle, milletin bekasıyla…
Yaşlanmak, bedenin kayması değil Gönlün körelmesidir Unutma