Sen bana “Hava nasıl oralarda Haberin varmı” diyorsun Ben sana buraların Havasını anlatıyorum Havaların “Parçalı bulutlu” olduğunu Mevsim normallerine uymayan Hava şartlarının yaşandığını anlatıyorum Yer, yer Sağanak yağışlar görülse de Ne bir gök gürültüsünün Nede ortamı aydınlatan şimşeğin Arada bir de olsa çakmadığını, Enayi ıslatan cinsinden bir yağmurun Sinsice, mütemadiyen yağdığını Kendimi enayileşmiş kurbağa gibi Gördüğümü anlatmaya çalışıyorum Sen anlıyorsun diye düşünüyorum Sessizliğin tarihini şehvetle yazıyorlar Bense yazılanları edeplice yaşıyorum Şair diyor ya dostum “Memleketin hali benim halim” Tamda şairin…
Hani bir Muhlis Gülerimiz Bir Gülmez Ahmet’imiz vardı Derde deva cana şifa insanlardı Yaşanılan zaman papatya falı misali Biz birinden birini tercihe zorlarken Güler mi gülmez mi derken Gülmezi bizi terk eti erken
İnsan denen canlı Sahip olduğunu düşündüğü zamanı Ya düne “sığınarak” yaşar. Biz buna gericilik diyoruz Ya da yarınlara “sarılarak” yaşar. Buna da ilericilik diyoruz Sahip olunan zamanın insanca yaşanabilmesi “Sığınmak” ve “sarılmak” kelimeleri arasında Kuyumcu terazisi misali hassas bir denge Kurmak ve sürdürmekle mümkündür Ey gençlik, bunun için; 1-Hayal kur. Kurduğun hayallerin peşinden git. Lakin kimselerin seni “Hayallerle yaşatmasına” Müsaade etme 2- Özgürlüğün “Köleliğinin bilincine olan efendilik” Olduğunu bil, bir şeyin kölesi ol O bir şeyin dışındaki her şeyin Efendisi…
Hayatların hayat olmadığı Ölümlerin ölüm olmadığı İlişkilerin bildiklerimizden Aşina olduklarımızdan Bir başka yaşandığı Zamanda bulunuyoruz Yüz yılda bir gerçekleşen Bir hortum gibi insanları Darma duman eden Pandemi denilen musibeti Kendi musibetliğimiz sebebiyle Daha bir katlanılmaz biçimde yaşıyoruz İnsanoğlu denilen canlı Bilgi olarak, teknolojik olarak Pandemiye karşı daha donanımlı Daha bir bilinçli olmasına karşın anne İnsani değerler açısından daha bir şuursuz sanki Bulaşın bulaşmaması için Mesafeyi, maskeyi ve temizliği Özene bezene uygular ve korurken Daha bir hızla bulmayı başardığı aşıyı Uygulamada…
Zaman denilen şey İnsan zihninin Anlamlandırdığı Bir simülasyondur Dün yoktur Bugün yoktur Haliyle yarında yoktur Beklide bu gün Biraz dün Biraz yarındır Ve beklide biz Zamanı biraz dün Biraz yarınımızla Harmanlayarak yaşıyoruz Kendimizin anlamlandırdığı Dünü bu günü yarını Aynı mekânda aynı anda Yaşamaya başladığımızda Öne çıkması muhtemel kavram Dürüstlük mü? Ahlaklılık mı olmalı? Dününün ahlaki değerleri dünü Bugünün ahlaki değerleri bugünü Muhtemeldir ki yarının ahlaki değerleri de Yarınları bağlayacağına göre Sabit olan ve ya kalan dürüstlük Daha gerçekçi, simulasyon olamayan…