CEMİL MERİÇ

MKÜ’ lü gençler kulüp kurmuş, okuma günleri tertip etmişler.

Okuma günlerinin ilk konusu ise cemil Meriç ve Meriç’in “bu ülkesi.”

Okuyarak kör ettiği gözlerinin yarattığı eksikliği, güncel i takip etme zorluğunu, gelenlerin eline kitap vererek, bir noktada cebren kitap okutarak gideren adama okuma günleri yakışır.

Cemil Meriç gerçek bir aydın. Hakiki bir münevverdir.

Kültür haritası tarumar olmuş “bu ülke”de, tesadüfen eline kitap değmiş yüz kişiye sorarsanız doksan tanesi bu görüşe katılır. Bu oran nazım hikmet’te tutmaz, necip fazıl’da tutmaz. Tanınmadıkları için mi? hayır. İyi düşünce adamı iyi şair olmadıkları için mi? hâşâ. Sebep tarumar olmuş “bu ülke “kültür hayatının öbeklerden oluşmasıdır. Daha kötüsü her öbeğin kendi içine kapanması ve daha da kötüsü her öbeğin kendi adamlarını kutsamasıdır.

Cemil Meriç bu kategorinin dışındadır.

O bir istisnadır.

O öbekler üstü bir kabule mazhardır.

Cemil Meriç’te öbekler üstü bir kabul’ün olmasının sebebi Meriç ‘in her öbekte soluklanmış olması; lakin nerede soluklanırsa soluklansın doğru zamanda, doğru yerde, doğruları imbikten geçirerek dillendirmesidir.

Kendi tabiriyle müstağrip değil münevver olabilmeyi başarmasıdır.

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın