İhmalle doğanın
Elele verip afeti felaket formatında
Yaşattığı bir andı
Yeryüzü yerin dibine göçerken
Ne varsa üstündekilerle birlikte
Gökyüzünün, toz duman olmasın diye
Ortamı nemlendirdiği bir andı.
Ne andı
Azrail’in can almaktan
Harap olup bitap düştüğü andı
Benimse yaşadıklarımla yaşıyor olmamı
Anlamayı başaramadığım
Anlamaya da çalışmadığım
En zıt duygular arasında mekik dokuduğum
Umut yerin dibine giderken,
Korkunun Nirvana’sına ulaştığı bir andı
Ne andı
Azrail’in gözünden kaçsam da
Elinden kaçmanın mümkün olmadığını
Gelecek bir zamanda
Aynı gün aynı saatte
Bir buluşmanın
Kaçınılmaz olduğunun
Nedenini nasılını niçinini anlamadığım
Anlasam da anlamlandıramadığım.
Ama yaşadığım, yaşayarak kavradığım bir andı
Ama ne andı