Zaman, Mekân, Kuvvet.

Mekân genelde bellidir

Üç aşağı beş yukarı

Kuvveti de kestirmek mümkün

Ama stratejinin başarılı olması için

Zamanın ayrı bir önemi vardır

Stratejinin başarısını

Hele ki

Askeri bir operasyondan söz ediyorsak

Zaman belirleyici olabilir

Cumhuriyet tarihinde

Zamanlamayı önceleyen iki örnek var

Biri ki büyük taarruzdur

Büyük bir gizlilik içinde gelişmiştir

Kararı Akşehir de bir futbol turnuvası bahanesiyle

Batı cephesi komutanlar toplanarak alınmış

Alınan kararın uygulanması öncesi

Ankara’da bir çay partisi verileceği duyurulmuş

Çay partisini veren kişi partiye değil cepheye gitmiş

Partinin verildiği gecenin sabahın da büyük taarruz başlamıştır

Sonuç; on beş günde gireriz denilen İzmir’e on dört günde girilmiştir.

İkinci hikâye ikinci Kıbrıs barış harekâtıyla ilgili

Dönemin başbakanı ile dışişleri bakanı

Aralarında anlaşmışlar

Londra’daki barış görüşmelerden

Bir sonuç çıkmayacağı anlaşılınca

Dışişleri bakanı “Ayşe tatile çıkabilir” demiştir

Ayşe dışişleri bakanının kızıdır

Lakin tatile çıkacak olan Türk ordusudur

Tatil yeri ise Kıbrıs

Sonuç Kıbrıs Türkünün sorunu çözülmüştür

Zaman mekân kuvvet üçgeninde

Durum bu iken

Sayın Cumhurbaşkanının

Fırat’ın doğusuna müdahale niyetlerini,

Davul zurnayla zamana yayarak ilan etmesini

Anlamak mümkün değil diyorum ama  anlıyorum

Sayın Cumhurbaşkanı

Bir partinin de başkanı olarak

En çok eleştirdiği partini yaptığını mı yapacak diye

İroni yapmak mümkün

Malum her iki olayda CHP’lilerce uygulanmış

İlki Partinin kurucusu, diğeri partinin dönem başkanı

İyide, sayın cumhurbaşkanının dilinden düşürmediği

Osmanlının, muhtemelen en sevdiği padişahı olan

Fatih sultan Mehmed de diyor ki

“Yapmak İstediğimi

Sakalımın Bir Teli Bile Bilseydi,

Sakalımın O Telini Hemen Koparır ve Yakardım.”

Bunu niye atlıyor bunu niye dikkate almıyor

Sakalı olmadığı için mi?

Yoksa devletin bekası sorununun dışında

Başka bir beka sorunu olduğu için mi?

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın