“Tek bir kültüre kapanıp kalmak
Basiretsizliğe yol açar” Bir batılı adam
Ebru sanatı bir çok rengin egolarını yenerek
Ben duygusundan, biz duygusuna ulaşarak
Bir ahenk ve renk cümbüşü yaratma çabasıdır
Osmanlı iktidarı bunu
“Yetmiş iki milleti bir görme”
“Yaradan’dan ötürü yaratılanı hoş görme”
Zihniyeti ile bir medeniyet seviyesine ulaştırdı.
Lakin gelinen yerin bir noktasında
Bu renk cümbüşündeki renklerden biri
Ben duygusuna kapılarak
Diğer renkleri yok saydı
Batılı adamın dediği gibi
Bir renkte diretmek, illa bu renk olsun
Daha da başka bir renk olmasın demek
Basiretsizliğin yolunu açmak olurdu
Öylede oldu
Bu basiretsizlik Osmanlıyı
Tarihin tozlu sayfalarına gömdü
Osmanlının ardılları bu açmazı görerek
O ebruyu zamanın teknesinde
Yeniden şekillendirmek için
O baskın rengi gerçek çizgisine çekmek amacıyla
Hem kurumsal, hem bilimsel, hemde kültürel alanda
Yoğun çalışmalar başlattılar.-Türk inkılâbı-
Kurucu iradenin erken hayattan ayrılması
O baskın rengin savunucuları ile
Yeni ebrunun eski baskın rengin yerine
Yeni baskın renk koymak olduğunu düşünen
Kurucu iradenin takipçileri ülkeyi çözümü olmayan
Bir fasit dairenin içine sıkıştırdılar
Bu farklı renklerde de olsa
Tek renkte direnenlerin basiretsizliğidir
1938 den bu yana bu basiretsizliğin
Farklı yansımalarını yaşayarak
Zaman ve enerji kaybediyoruz
Oysa teknolojinin ve dijitalin
Hâkim olduğu çağda
Dünyanın bütün renklerin temsil edildiği
Bir ebru sanatına o kadar ihtiyacı var ki
Bu ihtiyacı karşılamak için gerekli birikim
Türk milletinin elleri arasında bulunuyor
Ama elimizde, irademizle hareket etmiyor
Çözüm;
İrademizi kontrol eden gücü yok etmek değil
Onu üstün güç durumundan, “iyilik meleği”
Konumuna getirmek olmalıdır
Ne diyordu hemşerim
“Düşmanlarınızı dost edinerek yok ediniz”
Bunu yapamazsak daha sittin sene
Basiretsizlik girdabında boğuşup dururuz