EN KISA TÜRK TARİHİ

Türkler bin yıl önce

İslamı okuyarak değil

Dinleyerek öğrendiler

Çağ fetihlerle

Büyüme çağıydı

Türklerin

Cihan hâkimiyeti mefkûresi

Denilen bir kızıl elması vardı

Dünya;  bayrağının güneş olduğu bir çadırdır

Ve bu çadırın yönetimini Gök tanrı

Atalarıma bahşetmiştir

Bu idealin gerçekleşmesi için

Orta Asya’dan yola çıkanlar

Ön Asya’ya geldiklerinde

İslamla tanıştılar.

Uzun süren tanışma ortamı sonunda

Türkler bilinen bir sürü sebeplerden

Başka bir sebep nedeniyle

İslamiyeti toplu olarak kabul

Etmeye karar verdiler.

Türkün islamı kabul etmesindeki Sebep

Türkün pragmatik kafasında

Kendi idealleri ile

İslamın gerçeklerini örtüştürerek

Bir hayat tarzı kurabileceğini görmesidir.

Özetle: Türkler

Dünyayı yönetme idealleri ile

İslamın evrensel mesajlarının

Çok güzel bir sentez olduğunu gördüler

Türkün ideallerinin

İslamın evrensel mesajının

Ve zamanın ruhunun

Doğru anlaşılması

Pragmatizmle yoğrularak

Bir medeniyet yaratıldı.

“Türk islam” medeniyeti

Bu medeniyetin oluşmasının yolu

İslama Türk gibi yaklaşmak

İslamın zamanın ruhuna uygun

Mesajlarını öne çıkarmak

Ve uygulamaktan ibaretti

Zaman fetihlerle büyüme zamanıydı

Bu sebepte dolayı

İslamın “cihat” gibi

“Fetih” gibi “gazi” ve“gaza” gibi

“Şahadet” gibi kavramlarını

Öne çıkararak sürekli büyüyen

Büyüdükçe medeniyetin temellerini atan

Devletler kurdular

Geçen bin yılda bu formül işe yaradı.

Ama o kadar

Dün dünde kaldı ve bu gün

Yeni şeyler söylemenin zamanı

Murdar haldeyiz diyerek

Dünün ihtişamına sarılmanın bir anlamı yok

Eğer böyle yaparsak yarınsız kalırız

Yarınlarımızı kaybederiz

Yapılması gereken

İdeallerimizi gözden geçirip

İslamla olan ilişkilerimizi

Yeniden ele alarak

Zamanın ruhuna uygun

Ve “Pragmatik” bir zihniyetle

Tarih sahnesine çıkmaktır

İkinci bin yılda; Muasır medeniyet

Seviyesine çıkma ideali idealimiz olmalı

Bu idealin hedefinin ise

“Yurtta sulh cihanda sulh olduğu”

Bu ideale ulaşmak için

Muhtaç olunan kudretin de

Damarlarımızdaki “asil kanda”

Olduğu bilinmelidir

Ama

Muasır medeniyetin

Batı medeniyeti olmadığı

Zamanın ruhuna uygun olan

“Yurtta ve dünyada barışı”

Tesis edecek olan medeniyet olduğu

Her yüzyılın kendi medeniyetini

Beraber getirdiğine göre

Bizde yeni bir yüzyılın

Başında olduğumuza göre

Böyle bir çabanın tam zamanı

Olduğu ve hemen şimdi

Harekete geçilmesi gerektiği bilinmelidir

Yalnız burada

Bilinmeli ki bahsedilen

Damarlardaki “asil kan”

Biyolojik olarak damarlarda gezinen

“RH” lar değil, sosyolojik olarak

Zihinlerde dolanan “kültürdür”

Bu kültür de düne ait her şey vardır

Ve bu her şey bu gün yeniden

Yorumlanmaya muhtaçtır,

Yorumlanmalıdır.

Özellikle de Müslümanlık

Bir Türk Müslümanlığını olduğu

Bu Müslümanlığında

Alevi kültürü benimsemiş sunilik olduğu

Bu değerler üzerinden

Çağı yorumlayacak kafaların

Öne çıkarılması gerekmektedir

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın