ALLAH’TAN ROL ÇALMAK ÜZERİNE

Rızık vermek ya da iş vermek üzerine bir deneme

Allah’ın herkese nasip ettiği

Kendisinden faydalanılan

Maddi ve manevi her şey

Rızık olarak bilinir.

Rabbim diyor ki;

“sizin rızkınız da size vaad edilen sevap ve ceza göktedir.”

Kendi katında

Muktedirin himmetinde değil.

Kulda bu bilinçle;

“Ben onlardan herhangi bir rızık istemiyorum

Beni yedirmelerini de istiyorum” diyebilmeli.

Allahın ipine sarılan samimi Müslüman böyle düşünür.

Çünkü bilir ki

“Rızık veren O sağlam kuvvet sahibi olan Allah’tır.”

Muktedir ise iş verir, kişide o işin

Sebebe yapışmak olduğunu bilir, çalışır.

Rızık’ına kavuşur

Lakin bu sebebe yapışmanın da

Bir usulü, bir adabı, bir edebi,

Bir hukuku vardır.

O da liyakat ve ehliyettir.

Siyasal İslam zırhı giyen muktedir

Emaneti ehliyet ve liyakat esasına göre değil.

Biat ve sadakat esasına göre vermeye başladığında

Emanet hak edene değil, tercih edilene verilince

Hak her anlamda ortadan kalkar

Muktedir her anlamda hakkın yerine geçer

Bu Allahtan rol çalmaktır

Şirktir.

Şirk üzere olan toplum

Nasıl olur, nasıl yaşar, neler yaparsa

O muktedirin toplumu da öyle yaşar,

Öyleleşir.

Bir süre sonra inananlar

Böyle din mi olur der

Dini inkâr eder deist olur

Allah’a sarılır.

Daha sonra “Bu Allah”

Bizim bildiğiz Allaha benzemiyor diyerek

Allahtan da uzaklaşarak ateist olurlar

.

Gerçek bu…

Gidişat bu…

“Gerçekleri inkâr edenler elbette zalimlerdir.”

Zalimlerin marifeti zulümdür

Zulüm de, Gazalinin dediği gibi

“başkasının hukukunu ihlal etmektir”

Çiğnemek, yemek değil, ihlal etmektir.

 

 

Çözüm Nesimi’de;

“Cümlenin rızkını veren ol gani seddar iken

Yeryüzünün halifesi hünkâra minnet eylemem”

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın