KÜRTLERLE DANS 3

Tam da atam Bilge Kağanın dediği gibi.

 

Ne diyordu atam;

“Aç, çıplak milleti, tok ve iyi giyimli,
Fakir milleti zengin kıldım.

Az milleti çok kıldım.

Kul olmuş milleti kullu,

Cariye olmuş milleti cariyeli kıldım”

 

Siyasetçilere diyoruz ki

lütfen siyaseti eski terminolojilerle

bu milletin evlatlarının
kanı üzerinden yapmayın.

 

Siyaseti yurt sorunlarının çözümü üzerinden

yeni terminolojiler üzerinden yapın

Aç milleti doyurun,

çıplak milleti giydirin

bu milletin erkekleri,

bir uygarlığın köleleri,

kızlarda o uygarlığın cariyeleri olmasınlar.
Irk , coğrafi genişleme

veya daralma üzerinden yürütülen siyaset

binlerce gencin hayatına

milyarlarca Liralık ekonomik değerin heder olmasına sebep oldu.

 

Ekonomik kayıpları biryana bıraktığımızda

Milyonlarca cana mal olan

yanlış politikalarda gençlerin bir kısmı

devletin zoruyla silah altına alındı canından oldu.
Bir kısmı örgütün zoruyla

veya gönüllü olarak örgüte katılarak canından oldu.

Sorun çözülebildi mi?

Hayır
Peki, olan ne?
Olan şu:

Sorun kronikleşiyor

taraflar arasındaki diyalog mesafesi

git gide artıyor imkansızlaşıyor

Diyalog mesafesinin artması

toplumsal cinnet noktasıdır ki

o nokta da neler olabileceğini tahmin etmek zor.

Lakin o noktada olacakların

bu milletin hayrına olmayacağı kesin.

Sorun Türkler ve Kürtler arasında olmadığına göre;

Sorun batı uygarlığının

var olma veya yok olma meselesinden kaynaklandığına göre,

siyasetçilerde çözümü içerde değil

dışarıda aramalı.

Van minüt ü samimi olarak onlara söylemelidir.

 

Türkiye

batıya önerdiği çözümün

hem ülke,

hem bölge,

hem de dünya insanlığının

hayrına olduğunu anlatabilmelidir.

Bunu anlatamazsa

çözümsüzlük

veya yanlış çözüm yolları
bu milletin evlatlarının

daha fazla kırılmasına yol açacaktır.

Doğru çözümü uygulamaz

ve hala eski gerçekler ve
eski terminolojiyle hareket edersen

35 bin insanını daha kaybeder

Kürt sorununu, çözdüğünü sanırsın.

 

Aslında yaptığın

sadece ve sadece

Batının çıkar değirmenine su taşımaktır.
Siyasetçiler

insanların sadece ecelleriyle ölebileceği

siyaseti üretebilmelidir.
Bilgi toplumunda

bu millette,

bunu hak ediyor sanırım

 

Author: Mehmet ÇEVİK

Bir yanıt yazın