Abdulhamitin “kızıl” mı?
“Ulu” mu olduğundan başlayan
Havanda su dövme süreci
Lozan’ın “zafer” mi “hezimet” mi olduğu
Fikrine saplandı
Muhtemelen bundan sonraki konu;
“Kadeş” anlaşmasının “kalleş”liğinin
Toplumsal yansımasının
“Rahmani” mi yoksa “şeytani” mi olduğu
Konusu olacak..!
Peki, bunlar olurken Türkiye’nin boyu
Bir santim olsun uzayacak
Ya da kısalacak mı? Hayır
Ama
Temsil misal, bir zamanlar
Aynı gelir gurubuna sahip olduğumuz
İspanya şu anda kişi başına
30 bin dolar geliri yakalamışken
Biz 10 bin dolarla
Kıskanıldığımızı anlatacağız
Ve buna inanacak,
Çekemeyenler çatlasın diyerek
İçerde buna inanmayanları
“yerli İspanyol” ilan edeceğiz
Neden
Neden şu basit soruda yatıyor
Tarih bizim için bir “inanç” alanımı?
Yoksa bir “bilim” alanımıdır?
Tarihi “inanç” alanı olarak görenler
Aynı inançlarda olduğu gibi
Olayları ve kişileri
İki “zıt” kavramla açıklarlar
Ara renkleri görmez, göremezler
Her şey ya “helal” dir ya “haram”dır
Ortası yoktur ve olamaz
Doğrudur da
Yani az helal ya da az haram olmaz
İnanç bunu kabul etmez
Orada her şey çok kesindir çok nettir
Haliyle tarihi kişilerde ve olaylarda
Bu zihniyetteki kişiler tarafından
Çok keskin kelimelerle dillendirilir
Anlaşma yolları kapanır
Kavga ortamı hazırlanır
Yıllarca olan buydu
Şu anda Olan da bu
Yalnız
Toplum bu kavgayı yaparak
Zamanı ve enerjiyi boşa harcarken
El âlem bilimsel anlayışla
Tarihe yaklaşıp;
Dün olanları anlayarak
Bugün olanları yorumlayarak
Yarınlarının temellerini atıyorlar
“Muasır medeniyete” doğru yol alıyorlar
Tarihi “inanç” alanı olarak görenler ise
“Tarih, ileri atılmak için
Bir adım geri çekilmektir”
Tanımındaki “geri” çekilmeyi
Geri çekilip orada kalmak olarak algılıyor
O muhteşem geçmişte oyalanarak
Bu günün kavga sebeplerini buluyor
Bulduklarıyla bu günümüzü berbat ediyor
Çocuklarımızın geleceğini karartmanın
Planlarını yapıyorlar, uyguluyorlar da.