Balkan savaşı arifesinde
Sofya elçiliğinden hariciye nazırı olan Asım Bey,
15 Temmuzda, Meclis-i Mebus an’da;
“Balkanlardan imanım kadar eminim”!
Tarihi cümlesini ihtiva eden bir nutuk söyleyerek,
harp ihtimalinin bulunmadığını iddia etmişti.
Bu konuşmadan 68 gün sonra
8 Ekim 1912de Karadağ Prensliği,
Osmanlı Devletine savaş açtı.
Onu 18 Ekimde Bulgaristan ve Sırbistan,
birkaç gün sonra da Yunanistan takip etti.
Aradan 98 yıl geçti
ve ülkenin milli güvenlik kurulu toplanıp
ülkedeki gelişmeler üzerine
“Tek dil Tek bayrak Tek millet”
açıklaması yaptı ve ardından o kurulun başkanı,
Ülkenin cumhurbaşkanı
Diyarbakır’a yılın son gezisini yaptı.
Belediyede Kürtçe ve Türkçe afişlerle karşılanan
Sayın Gül’e Osman Baydemir tarafından
Kürtçe-Türkçe sözlük hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Sayın Gül,
”Verdiğiniz lügati memnuniyetle aldım.
Bu da tabi buranın bir sosyolojik gerçeğidir”
dedi.
Sayın Abdullah Gül, burada yaptığı açıklamada,
”Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçedir,
bu böyle de devam edecektir.
Ayrıca devletin ve kamu kurumlarının dili Türkçedir,
ortak dilimizdir” dedi.
Bunun üzerine muhalefet olayı gündeme getirince
Cumhurbaşkanlığı’ndan bir açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Diyarbakır’a yaptığı gezi sırasında
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ettiği anımsatılarak,
ziyaret öncesinde ve ziyaret sırasında yapılan incelemelerde
herhangi bir çift dilli tabela görülmediği ifade edildi.
Yüzyılda zaman değişti,
rejim değişti,
teknoloji gelişti
bilgi görgü değişti
ama sanırım siyaset..
o bir arpa yolu ilerlemedi.
31.12.2010