Adil olmayı değil zalim olmanın derdinde olan siyaset Adalet değil adaleti isteyen siyasettir Unutma
Siyaset, adaleti istememeli adalet istemeli Adaleti ahali istemeli Unutma
Zamana direnen Direndikçe demlenen Demini ‘çocuk’ denilen İnsan yavrusuyla lezzetlendiren Bir sevgi haresi sarsın sizi. Siz bu sevgiyle sarın birbirinizi Ayrılmayın Ayrışmayın Ağlaşmayın Ya mutlulukla kaçın Ya mutluluğa kaçın Mutlu kalın Mutlu yaşlanın
Bir alışılmışlık vardı eski bayramlarda Nelerin ne zaman yapılacağı belliydi İnsanı boşlukta bırakan bir belirsizlik yoktu Misal bayram, ramazan bayramı ise Ev ahalisi sabah namazı vaktinde kalkar Erkek takımı bayram namazı için hazırlık yaparken Kadın kısmı da bayram yemeklerinin Rötuşlarını tamamlamak için mutfağa doluşurdu Her iki kesim bayram namazı sonrası Bir noktada buluşur Ve kabir ziyaretine başlanılırdı Bu böyleydi ve böyle olan hikâyede İnsanı karamsarlığa iten bir boşluk yoktur Kimin ne yapacağı, ne zaman yapacağı bellidir Her…
Hayatım boyunca duygularımı Tam olarak, eksiksiz, doya doya Yaşadığımı söyleyemem Hep bir eksiklik, bir noksanlık, Hep bir yaşanmamışlık Hep bir tamamlanması gereken Hep bir doldurulması elzem Bir boşluk kalmıştır içimde Ben böyle yaşadım Bu yaşanmamışlıkları Düne ah vah ederek Bu günü kayıp yarını berbat Hale sokacak duygulara kapılmadım hiç Öykünmedim, yakınmadım, sitem etmedim Kendi kendime hep ‘Demek daha iyi yaşayacak’ Günlere ihtiyacım varmış diye düşündüm Yaşanmamışlıkları ayaklarımda Beni toprağa çeken pranga olarak değil, Beni yarınlara taşıyacak güç…